3. KADIN İŞÇİLER KURULTAYI TOPLANDI
Tarih : 09/03/2020

 3. KADIN İŞÇİLER KURULTAYI TOPLANDI

 

SENDİKAMIZ KADIN TEMELLİ KURULMUŞTUR

Değerli kardeşlerim,

Her defasında söylemekten gurur duyuyorum ki; Teksif Sendikası, kadın temelli kurulmuştur. Bunu hiçbir zaman unutmayın. Siz kadın emekçiler, sektörün büyük bir bölümünde görev üstlenenlersiniz. Sendikamızın en büyük güvencesi, emeğin en sadık temsilcisi olmayı siz başardınız. Bugün örgütlenme çalışmalarımızda, eylemlerimizde, direnişlerimizde, haksızlığa, hukuksuzluğa karşı sesimizi yükselttiğimiz her mücadelede, siz kadınların desteği varsa yol alıyoruz, başarılı oluyoruz. Şunu gururla belirtmek isterim ki; siz kadın emekçi arkadaşlarım, sendikal harekette, en azimli ve kararlı duruşu sergileyenlersiniz.

Kadını, kadın emekçileri, sizlerin üstlendiği bu kutsal emek mücadelesini, üzerinizdeki yükü, kimse hafife almasın. Kimse, kadın emekçileri başkalarıyla bir tutmasın. Çünkü kadın emekçi, sadece kadın değildir. O, hem kadındır, hem anadır, hem bacıdır, hem de emekçidir, işçidir...

Onun sorumluluğu iki kattır. Yükü, işi, görevi… Verdiği emek, akıttığı alınteri, iki kattır. Kısacası kadın işçi, hayatın yükünü omuzlarında taşıyandır. Onun için, şöyle bir gerçek var ki, siz kadınların olmadığı her şey, eksik ve yarım kalmaya mahkumdur. Sizlere inanıyoruz… Sizlere güveniyoruz. Sizlerin birliği ile, her zorluğun üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Bu inancımızın bir sonucu olarak ortaya çıkan, Kadın İşçiler Komitemizin çalışmaları da, göğsümüzü kabartıyor. Umuyorum ki ilerleyen zamanla birlikte, kadın komitemiz daha güzel işlere imza atacaktır. Buna can-ı gönülden inanıyorum.

190 SAYILI ILO SÖZLEŞMESİ ONAYLANMALI

Değerli kardeşlerim,

Çok önemsediğim ve çalışma hayatını yakından ilgilendiren, bir konuya da değinmek isterim. 2019 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü – ILO, işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik, 190 sayılı sözleşmeyi kabul etti. Bu sözleşmenin ön taslağını, Türkiye Cumhuriyeti benimsedi ancak henüz imzalanamadı. Bu sözleşme imzalanmasıyla birlikte, işyerinde şiddet ve ayrımcılığa yönelik olarak, ilgili yasalarda değişiklik yapması zorunlu hale geliyor. Bu sözleşme imzalandığı takdirde, çalışma yaşamına önemli katkıları olacağı inancındayım. Hükümetin mümkün olan en hızlı sürede, ILO’nun 190 sayılı sözleşmesini onaylayarak, gereken yasal değişiklikleri, bir an önce, hayat geçirmesini ümit ediyorum.

Kıymetli üyelerimiz,

Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadınların hayatın her alanında, erkeklerle birlikte söz sahibi olması konusunda, büyük bir hassasiyet göstermiştir. Türkiye’de kadın haklarının kazanılması, Atatürk’ün öngörüsü ve kararlılığı ile hayata geçirilmiş, bugünkü çağdaş Türkiye’nin, temel taşlarından biri olmuş, ülkemiz insanlarının ufkunu genişletmiştir. Kadın haklarının ön plana çıktığı, işçi mücadelelerin yoğunlaştığı dönemde, Türk kadını seçme ve seçilme hakkı ile donanmış, siyasette, bilim alanında ve çalışma hayatında yerini almış, toplumsal demokratik yaşama uyum sağlamıştır.

Değerli kardeşlerim,

Biz demokratik kitle örgütleri olarak şunu savunuyoruz: Kanuna gerek kalmadan, insan hakları çerçevesinde, örf, adetler ve toplumsal ahlakla, kadınlarımız, yaşadığımız toplumda güçlü olamaz mı? Dünyada ilk olarak, seçme ve seçilme hakkı tanınan Türk kadını, kanunlarla değil, toplumsal değerlerle korunmalıdır. Anayasamız diyor ki; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.”

Bu ne demek? Günümüzde kadın-erkek eşitliği, evrensel nitelik taşıyan ilkelerden biridir ve Türkiye Cumhuriyeti bu ilkeyi benimsemiştir. Bence anayasamızdaki bu ilke, bütün kanunların özeti olmalıdır. Öyle ki, kadınlara kanunlarla tanınan hakların birçoğu, gerçek hayatta uygulanmamaktadır. Verilen ve verilmesi düşünülen haklar, kadınlarımıza bir lütuf değil, çağın ve sosyal yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Ülkemizde, kadın haklarının geldiği nokta bakımından, yasal birçok kazanımlarımız olmasına karşılık, bu hükümlerin tam anlamı ile hayat bulduğunu söylemek, ne yazık ki hala mümkün değildir.

MÜCADELE DEMEK KADIN DEMEK

Değerli arkadaşlarım,

Biz kendimizi; sizleri her türlü ayrımcılığa karşı korumak, kollamak, ekonomik ve sosyal haklarınızı savunmakla, görevli sayıyoruz. Bu anlayışla, sizlerle el ele, gönül gönüle, sendikal birlik içinde hareket ediyor, mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün, güzel memleketimizin her köşesinde, Teksif’in bayrağını taşıyan sizlersiniz. Siz kadın emekçilerimizle gurur duyuyoruz. Evine, eşine, çocuğuna gösterdiği özeni, işyerinde de gösteren, işyerini ve arkadaşlarını gönülden benimseyen sizler, hem evinde çocuklarının anası, eşinin hayat arkadaşı, iş hayatının ise temeli olmayı başarmış, emeğin en kutsal, en yüce değerlerisiniz…

Daha da önemlisi sizler, ailelerimizin temel direği, iş yaşantımızın mücadele arkadaşları, sendikamızın ise, en temel yapı taşları olmayı, aynı anda başarmış bulunmaktasınız. Çünkü mücadele demek, kadın demek. Çünkü sendikal hareket demek, kadın demek. Türkiye işçi hareketine baktığımız zaman, emek adına ne varsa, içinde mutlaka sizler varsınız… Yürekli, yiğit kadın işçiler var… Büyük yürekli kadın emekçi kardeşlerim, sizleri ne kadar takdir etsek azdır…!!!

SİZLERİN İDEALLERİ ÇAĞDAŞ DÜNYAYA YÖN VERECEK

Değerli emekçiler, kıymetli bacılarım,

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, sizin mücadelenizle başladı. Bu özel günün sahibi sizlersiniz. Bundan sonra sizlerin hareketleri, düşünceleri ve idealleri, çağdaş dünyaya yön verecektir. Zaten bunu yıllar öncesinden gören, Büyük Önderimiz Atatürk de, Türk kadınına ayrı bir önem gösterip, çağdaşlaşma yolunda sizlere birçok reform, hak ve sorumluluk vermiştir. Ben de, bu husustaki mücadelemi inanç ve azimle devam ettirmeye kararlıyım.

Teksif Sendikası, bütün imkan ve olanaklarıyla, her yerde ve her zaman, sizin yanınızdadır ve yanınızda olmaya devam edecektir. Bir ve beraber olduğumuz sürece, Teksif var olacaktır. Bir olacağız, ailemize yeni üyeler katacağız, büyüyüp daha da güçleneceğiz, birliğimizi güçlendireceğiz. Bu birliği güçlendirmek, elbette ki sizlerin elinde. Bu nedenle; mücadele gücümüze güç katmak için, sömürüye uğrayan kardeşlerimizin, hak ve adalet umudu olmak için, sizlere büyük görev düştüğünü, bir kez daha hatırlatmak isterim.

Değerli kardeşlerim,

Bu günün kurultay havasında, bayram havasında geçmesini temenni ediyorum. Ancak, hepinizin bildiği gibi Ordumuz, evlatlarımız, Mehmetçiklerimiz, sınır ötesinde zor şartlarda, ülke savunması için mücadele veriyor. Ne yazık ki her gün şehit haberi alıyoruz, yüreğimize kor düşüyor, içimiz yanıyor. Bu nedenle, her gün şehidi olan bir millet olmanın, acısı ve matemini de unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle, gerekli hassasiyeti gözeteceğinizi biliyorum. Milletimizin milli ve manevi hassasiyetlerine, her birimizin özen göstereceğinden hiçbir şüphem yok.

Emeğin en değerli temsilcileri,

Bu anlamlı günde, sizlerin, aramızda olmayan bütün kadın emekçi kardeşlerimin, analarımızın, bacılarımızın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, can-ı gönülden kutluyorum. Her şey, o güzel gönüllerinize göre olsun. Büyük TEKSİF ailesi adına, sizleri en derin, sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun var olun…

 

 

Basın Açıklamaları
1. 2. [»] [»»]